Grip ve Kadıköy
22 Ağustos 2012 in Sevgisiz Günlük | No comments
Yaz ortasında burnum akıyor. Baş ağrısı ve halsizlik.
Geçen gün çocukluk arkadaşım Cengiz Kılıç’la sabahın ilk saatlerine dek içip eğlendik. Kadıköy Barlar Sokağı’nda o bar senin bu bar benim, dolandık, canlı müzik dinledik vs. Özlemişim dağıtmayı; tabii ki 20’li yaşların o enerjisi yok bizde artık, öyle her yere gidip her müziği denleyemeyiz, ama kafamıza göre iki-üç yere uğrayıp gecenin keyfini çıkardık. Geçmişi konuştuk, anılara uzandık… Kadıköy, Akmar, Yazı kitabevi, mendirek, sokaklar, eski mekânlar, yüzler ve hatıralar bir bir geçti yanımızdan.
Gece 05.00’te metrobüsle (otobüsle) dönerken ilginç bir şey oldu: Herkes küfrediyordu. Kadınların “cık cıklarına” aldırmadan, küfürler havada uçuşuyordu. Otobüstekilerin yarısı sarhoştu. Tabii benim de kafa güzel, çantadan bir kitap çıkardım ama olmadı. Yazılar kayıyor. Başka sefere. Müzik dinleyeyim dedim, o da yorucu geldi. Dalmışım, bir durak sektirerek (iyi bir ortalama bu) indim, taksiyle eve kaçtım.
Sonra durum bu. Uykusuz kalmamalı, doğanın mesajı anlaşıldı.
***
Bu arada, Kadıköy çok değişmiş, deforme olmuş… Kadıköy’ün o eski ruhu artık yok sanki. Her yer şekilsiz, anlamsız mekânlarla dolmuş; nerede o sahaflar, eski kafeler, dükkânlar? Her şey anlamını yitiriyor, bir ilçenin yaşam kültürü, yani kimliği geçmişin sayfalarında kalıyor ve gözden uzaklaşıyor… Bu hal Kadıköy’e yakışmıyor.
Tags: barlar sokağı, kadıköy, kalkedon, khalkedon
No comments
Comments feed for this article
Trackback link: https://www.kadiraydemir.com/grip-ve-kadikoy.html/trackback