ay yağmurları

You are currently browsing articles tagged ay yağmurları.

as%cc%a7ksiz-go%cc%88lgeler-o%cc%88yku%cc%88

AY YAĞMURLARI – “KURDUN AĞITI II”

Elmas Şahin

Çevrimdışı İstanbul’un son sayısında Kadir Aydemir’in öykü kitabı Sonsuz Unutuş‘a bilinçsel bir yolculukla anlatı üzerine anlatı yapmaya çalışmış, amansız bir bilinç yolculuğuna çıkan Yalnız Kurt ‘Tiresias’ı “dikenler ülkesi”nde ‘kırkveren ağacı’nın “aşksız gölgeler”i altında “ay yağmurlar”ıyla baş başa bırakmıştım. Daha doğrusu bilinmezlik onu “Taş Yol”a sürüklemiş, fütursuzca çalkalanan denizin kıyısında yolu yazarla kesişmişti. Bitmemişti daha öyküsü, yazarın varlığından habersiz üzerine dökülen ay yağmurları altında Likyalı ölüler için şarkılar söylerken bulmuştu bir anda kendisini. Bilemezdi neler olacağını, zira anlatıcısı da bilmiyordu olacakları, başı yoktu öykülerin sonu da olamazdı. Şimdi ay yağmurları, yarın kim bilir hangi sağanak karşılayacaktı kendisini, hiçbir fikri yoktu. Uzanmıştı işte yanı başındaki sahile. Çorak tepelerin rüzgârı nereye savurursa oraya gidecekti. Ben de peşi sıra.

Yazar dostumun ay yağmurlarıyla karşıladığı yalnız kurt aynalara çarparak düşüvermişti önüme. 2016 yılında yayınladığı Ay Yağmurları ile Kadir, Sonsuz Unutuş gibi bilinçten bilince çarpan otuz kısa öykü ve “kısa ölümler” başlığı altında birer dizeden birkaç satırlık elliye yakın şiir tadında “küçürek öyküler” ile bireyi dipsiz denizin kollarına atarak “oyun ve ceza”ya çarptırıverince bireyin ağıtı beni mıknatıs gibi çekivermişti oyunun içine. Daha doğrusu oyun muydu, ceza mıydı bilemediğim bir girdabın içinde Tiresias’ın peşine düşüvermiştim. Niye bu kadar beklemiştim? Niye susmuştum onca zaman bilmiyorum. Öykü kitabının girişinde Cortázar’ın sözlerinden farksızdı benim de durumum. İkimiz de susmuştuk. Söyleyecek tek bir sözümüz bile yoktu, hem bir o kadar yakın, hem de bir o kadar uzaktım kitaba. Bilinci dinlemiş olmalıyım, içime akıtmış olmalıyım sözcükleri. Gün bugünmüş diyorum. Emin değilim yine de. Sözcükler, sözcükler, sözcükler anlamını bulacak mıydı dışarı çıkınca? Hangi anlamı? Her okuduğumda değişiyordu anlamlar, dün başkaydı, bugün başka, yarın başka olacak biliyorum. Bir kış günü, “zamana yayılan öyküler” diye imzalayıvermişti Kadir. Zaman yakalamış olmalı bu kez beni diyorum. Read the rest of this entry »

Tags: , ,

Bir ömre kaç kitap sığar bilinmez. Eskiden, ansiklopedi okurken yazarların hayat hikâyelerine özellikle takılırdım. Kimdir, ne zaman ve nerede doğmuş, ailesi yoksul muymuş, soylu bir aileden miymiş, ne zaman ve neden ölmüş, yazar olmaya nasıl karar vermiş, kaç kitap yazmış, neler yapmış?.. Merak işte, kediyi öldürür. Büyük bir iştahla okurdum böylesi şeyleri. Bu huyum değişmedi.

*

Zaman tanımsız ve şekilsiz de olsa geçiyor işte. Her şey değişiyor. İlaç kutuları çoğalıyor, saçların beyazlıyor, alnın açılıyor, hafif bir göbek… Bu görünmez düşman her şeye dair keskin bir isteksizlikle yüklüyor seni. Mutlu olmak neydi sahi? Nasıl bir şeydi o? Günler, haftalar, yıllar yerdeki kanı siler gibi siliyor zihnini. Ne çok şey aldı senden, gerçek bir hırsız o.

*

Şubat aylarından nefret ediyorum. Yaşamımdaki büyük kırılmalar, ayrılıklar, ölümler, kaybedişler hep şubatta oldu. Ben Sevgisiz Günlüğüme bu cümleleri not düşerken takvimden bir yaprak daha düştü ve 17 Şubat oldu bile. Babamın öldüğü gün bugün. 1994, daha dün gibi hatırladığın fotoğraf kareleri ne kadar eskiyebilir ki? Mezarına da gitmiyorum ne zamandır. Bazen rüyama giriyor elbet, görüşüp konuşuyoruz. Neyse… Yarın düşüneceğim tüm bunları, olan biteni…

Şubat aylarında pek güzel şey olmaz, ama benim yazdığım tüm kitaplar hep şubatta çıktı. Yeni öykü kitabıma “Ay Yağmurları” adını verdim. Kısa öyküler yazmayı seviyorum. Yolu açık olsun. Biliyorum ki kimsesiz bir kitap olacak. Artık bir çığlıksın ey kitap. Dilediğin yere düşür çığı.

Ölüme inat, yaşasın edebiyat!

* * *

Kitapçılardan isteyebilirsiniz

as%cc%a7ksiz-go%cc%88lgeler-o%cc%88yku%cc%88
AY YAĞMURLARI / Kadir Aydemir

Yitik Ülke Yayınları – Öykü – 100 sf. – Kapak tasarımı: Savaş Çekiç

Birbirine karışan izler, iki insanın tanışmasıyla ayrıldıkları an arasına sıkışan zaman, ölümle yaşamın buluştuğu rüyalar, insanın acısıyla doğanın hissettiği acı… Zamanla hiçbir şeyi “unutmayan”ların ve zehirli düşlerin anlık öyküleri var Ay Yağmurları’nda. Kadir Aydemir, şiirsel ve güçlü bir dille ustaca kaleme aldığı yeni öykülerinde az sözcükle çok şeyin anlatılabildiğini kanıtlıyor okura. Edebiyatı seven herkes için büyülü metinlerle dolu özel bir kitap…

* * *

Bir ağaç köklerini unutabilir mi? Hayır, kazanan sen değilsin asla. Yalnızlık elinde bir bıçakla gelir ve kendini hissettirir. Metali anlarsın. Perdeye sürtünen hafif bir rüzgâr gibidir zaman. Her şey bir anda olur. Sokağın ortasında tek başına kalırsın. Biçimsiz evlerin kör gözleri, çöp kutusu, kediler, yalnızlık ve sen. Kanlar içindesin! 

Tags: , , , , ,