Öykü Yazma Teknikleri Üzerine Kendime Notlar / Kadir Aydemir
İyi bir öykü nasıl yazılır? Bir öykünün iyi olması hangi şartlara bağlıdır? Ne zor sorular… Nasıl da karmaşık… Evet, bir metnin öykü olması çoğu insana göre belli kurallara bağlı, ama benim için değil. Geleneksel öyküde zaman belirleme, mekân, gerilim, sürprizlerle dolu bir son ya da çeşitli şaşırtmacalar kullanılır çoğu kez, ben bunların hepsini bazen kabul ediyorum bazen de reddediyorum. Kişi kendi ruhuna uygun olan sihirli noktaları kendi keşfetmeli ve kullanmalı. Öykü yazmak öncelikle gerçek bir histir, yola çıkaran sözcüğün kaynama noktasını bilmek ve dilde-anlatımda bir akış yakalamaktır. Bir mekâna ya da zamana bağlı olmak zorunluluğu hisseden yazar daha ilk paragrafta hapsetmiştir kendini. Bu cendereye neden sıkışalım? Öykünün zamansızlığını neden görmek istemiyoruz? Elinizde bir makasla kesilen bir ip parçası ya da yaşlı bir ağaçtaki kovandan koparılan bir avuç bal olduğunu düşünün; onlara bakınca kurduğunuz hayal onların bütüncül duruşlarından hem kopuk hem de onlara sıkı sıkıya bağlı değil midir? Öyledir… Köklerimize hem benzeriz hem de farklıyızdır geldiğimiz yerden… Read the rest of this entry »