şiir

You are currently browsing articles tagged şiir.

uygurcaSevgili arkadaşım M. Levent Kaya, “Sessizliğin Bekçisi”nden iki  seçip klasik Uygurca (sol), klasik Moğolca (orta) ve klasik Mançucaya (sağ) çevirmiş. Teşekkürlerimle.

 

 

Tags: , , , , ,

Yazıyor ve unutuyorsun. Nehre düşen bir damla su gibi sözcükler. Zamanın o büyük akışı içinde küçük çatlaklar arıyoruz belki de. Uğultulu bir uyku, içinden çıkamadığımız bir koza. Ne ki yazmak? Süreğen bir acı. İşte, yeni kesikler atma zamanı geldi. Ne zaman bir kitapçıda kendi kitaplarıma rastlasam kırık bir gülümseme yerleşiyor yüzüme. Gülmüyorum aslında, içe işleyen, ilerleyen bir hüzün bu. Anlatması güç, kederli bir şey…

Uzun bir mola vermiştim. Yeni bir derleme kitap hazırladım, tam üç yıl sürdü projelendirip yayımlamam. “Kedi Öyküleri” adını verdim bu toplama, genç yazarlara, sevdiğim dostlara ve yeni imzalara yer verdim kitapta. 44 yazar bir araya geldi. Yolu açık olsun. Bir diğer gelişme de şiir kitabım “Soğuk Yazgı”nın 2. Baskı’sının yayımlanması oldu. Bir şiir kitabının yeniden doğması çok hoş bir duygu. Ayrılık şiirleri ve haikular var Soğuk Yazgı’nın sayfalarında. Meraklısına tabii ki. İlk baskısı 500 adet, özgün iç tasarımla özel basımdı. Bu sefer iki katı üretildi ve yeni bir kapakla evrene merhaba dedi kitabım.

Şiir yaşasın, yaşasın şiir. Her şey onun için. Çünkü o kazanacak bu oyunu, biliyorum. Bir gün yapayalnız kalıp her şeyle hesaplaştığında, şiirin eli usulca okşuyor olacak saçlarını. 

Kedi Oykuleri - kadir aydemir

soğuk yazgı 2

Tags: , , , ,

Bu şiiri dün, 39.4 derece ateşle yazdım. Grip midir, nezle midir neyse bu, inanılmaz sıkıntılı bir gündü. Büyük bir salgın var, herkese geçmiş olsun.


DEĞİŞİM / Kadir Aydemir

Kapıyı sürgülemişti. İçeri giremezdi ne rüzgâr

ne de yan binada deliren

her akşam eline batan çiçekleriyle konuşan

sesi o yaşlı kadının. Tek unuttuğu

Savaşta kaybettiği parmağıydı. Yüzüğü serçeparmağındaydı

-çıkarmamıştı onu, birazdan her şey hızla tamamlanacaktı.

Bir karartı, geçkin bir sıkıntıyla yüklü

görünmez bir acı dolandı odada.

Deniz durmuştu. Balıkçılar açıklarda

Bir denizkızı gördüğüne emindi. Meyhanedeki genç tayfa

Dudağını yalayarak bu düşle sevişmeye hazırlanıyordu.

Gitme vaktiydi. Kilit zorlandı.

Gölgeler karanlığın taşını soyuyordu.

Pencerede onu izleyen kedinin

gözlerine takılmıştı aklı.

Ve yer değiştirdiler kimse uyumadan

Uyanmadan hiç kimse.

Tags: ,

YOKSUN…

 

 

YOKSUN…

 

Ellerinle çıkardığın
Kabuklarla doldurdun
Kalbimi neden?
Terk edilmiş, bomboş.
Oysa çöldür çöl.

Kırsan da çıkış yok
Bu kanlı akvaryumdan.

Gidişin;
Keskin bir yağmur gibi
İkiye böldü her şeyi.
Senle beni.
Benle seni.
Acıyla kıvranıyor çiçekler bile.

Yoksun artık.
Tanışmadık henüz.
Önemi yok hiçbir sözün.

Kin yok içimde
Sadece çıkmayan
Parmak izlerin…
Parmak izlerin…

 

Kadir Aydemir

Tags: , ,

Sonra

I
Diri çiçekler,
Issızlık,
Tellere asılı gökyüzü…

Işığın diliyle
Vedalaşıyor sokak.

 

II
Böcekler yer değiştiriyor
İnceliyor uykumuz

Rüzgâr soruyor çalılıklara
-Kargalar nerede?

 

III
Gerçeğin şarabını içirir;
Karnındaki tapınağa
Sevgilim deyip uzandığın,
Bahar.

IV
Süzülüp yazın ellerinden
Yere düşer ilk damla

Soyunursan
Karşımdaysan
Dalıyla hesaplaşan
Aceleci incir.

 

V
Bukleleri sonbaharın,
Sana benzeyen
İnce sarmaşık

Nerede bekleyelim seninle
Bu kış uzun sürecek.

 

Kadir Aydemir

Tags: , , , , ,

Kabuktan

KABUKTAN


“İki ay oluyor buluşmayalı
Bir yüzyıl
Dokuz saniye”*
ve denizden de sonsuz
Küçük parmağının tırnağı
Nereye götürüyor böyle beni?

Kararıyor kıyıdaki taşlar
Gözlerinde saklı
Akrebi ayrılığın
Büyüyen bir ağrı
Giriyor aramıza.


Kadir Aydemir

 

* Ritsos

Tags: , , , , ,

Ersin Tezcan

Doğanın imgelerini (Bulut, şimşek, tarla, su, rüzgâr, güneş, kuş, çiçek, ışık ve yağmur gibi…) şiirinde yerli yerine denk düşürmüş Kadir Aydemir. Matematiksel bir zekânın ürünü Dikenler Sarayı. Kadir Aydemir birçok usta şairin şiirlerini başarılı bir şekilde okumuş ve incelemiş. En çok da hayattan etkilenmiş. Büyüyünce büyünün gideceğini anladığından mıdır nedir, hep çocuk kalmış. Bilinçaltının varoşlarında varoluş kaosunu yansıtarak sessiz bir tanıklık bırakmış okura.

İlk şiir kitabı Sessizliğin Bekçisi’nde de edebiyatın zor ve elit bir dalı olan Haiku’yu denemişti Kadir. Dikenler Sarayı yalın bir dil içeriyor. Süslü imgeler, sözcük oyunları, zorlama sözcükler yok kitapta. Arı bir dil ve sonuç: başARI. Read the rest of this entry »

Tags: , , , , , ,

Söyleşi: Kadir Aydemir

İlk Gibi Son, Siyah Eşya, Ay İçin Küçük Şeyler, Öteki Sahne, Göl Felaketleri ve Tuzak Kitap gibi yayımlanmış eserleri olan şair Turgay Kantürk Bey’le şiir, meyhane ve rembetiko kültürü üzerine konuştuk. Geçmişten geleceğe uzanan, meyhanelerdeki şair toplantılarının hikâyesi ve ilginç bir şekilde birlikte üretilen sanat çalışmalarının öyküsü ilginizi çekecek.

Öncelikle siz bir şairsiniz. Bunun yanında ilgilendiğiniz pek çok şey var. Tiyatro yönetmenliği, televizyonda bir kitap ve edebiyat programı olan Okurukça’nın sunuculuğu, No dergisinin ve birkaç yayınevinin şiir kitapları editörlüğü, Kadıköy’ün belki de tek alternatif mekanı Kargart’ta sanat danışmanlığı. Tüm bu saydığım işlere bir de Kadıköy’de meyhane işletmeciliği eklendi yakın zamanda. Tüm bunları bir arada yürütmek yorucu ve zor değil mi? Read the rest of this entry »

Tags: , , , , ,