tiyatro

You are currently browsing articles tagged tiyatro.

Bunca zamandır kendime notlar alamadım, öyle yoğun bir dönemdeyim ki kafamı kaşıyacak vaktim yok… Ölüdeniz Belediyesi’nin düzenlediği 3. Ölüdeniz Edebiyat Günleri çok eğlenceli ve verimli geçti. Pek çok yeni arkadaş edindim. Fethiye, Ovacık ve Ölüdeniz’de olmak, İstanbul’da herkes üşürken orada denize girmek çok keyifli oldu doğrusu.

Döndükten sonra “90’lar Kitabı”yla ilgili çalışmaları tamamladım, kitap haftaya baskıya giriyor.

Yeşim Özsoy Gülan‘ın teklifiyle “Kayıp Mektup Monoloğu” adlı bir kısa oyun yazmıştım, Galata Perform’un “Görünürlük Projesi” kapsamında Galata’daki Kamer Pul Evi önünde sahnelenen kısa oyunumu tiyatro sanatçısı Sezin Bozacı sahneledi. Yeşim’in yönettiği bu çalışmada Sezin’e de Yeşim’e de ayrı ayrı teşekkür ederim, benim için güzel bir anı ve başlangıç oldu. Oyunu izlemek için tıklayın

Kasım ayı sonunda “90’lar Kitabı” doğuyor, heyecan dorukta… 111 yazarlı, 400 sayfalık bu dev kitabımız aralık ayı başında kitapçılara dağıtılır sanırım… Çok güzel olacak… çok…

 

Tags: , , , , ,

Kimim ben. Bir yüzüm var mı suya yansıyan? Her gece başımı yastığa koyduğumda eriyen, değişen bir surat bu. Yaptığım şey basit taklitten öteye geçebilir mi? Tramvay jetonu satan adamın az ilerisinde duran, soğukta titreyen simitçi benden daha inandırıcı. Parmaklarındaki siyahlık, nasırlar, çarpık dişleri ve gözlerine oturmuş olan alaca bulutlar onu benden daha gerçekçi kılıyor. Bir oyuncu ancak onunla yer değiştirdiğinde, acılarını ve sevinçlerini “hedef” karakterle takas ettiğinde bir adım atmış olur. Kendimi kaybetmeden başarabilmeliyim bunu. Vazgeçilmez bir yara izi gibi, arada bir kaşıyarak o belirsiz çizgiyi, hatırlamakta fayda var: “Ben o değilim ama herkes olabilirim.” Sağlıklı bir ruh hali aramak boşuna, neden en büyük düşüm herkesin düşlerine erişebilmek oldu ki? Sanırım bir oyuncu gelişkin gözlem ve detay gücüyle donatılmamış olarak acuna fırlatılmışsa, ya da kendine yeni bir zırh biçemiyorsa, bu işi bırakmalı. Sokaktaki insanın benden daha iyi olduğunu her zaman aklımda tutmalıyım. Mendil satan yaşlı kadın, topallama numarası yapan genç dilenci, sürekli başını kaşıyan düşünceli baloncu… Hepiniz benim ulaşmak istediğim yerdesiniz.

(sürecek…)

Tags: , , , , ,

Requiem!

 

 

 

Kadir Aydemir

 

Az sözcükle nasıl bir yazı nasıl yazılır? Bunun üzerinde uzun zaman düşündüm. Hep hayal ettiğim bir şey vardı, farklı renklerden, seslerden, üretimlerden yana bir şeyler yapabilmek, elden geldiğince sanatla ilgilenen o görünmez ve ciddiye alınmayan kalabalığa da uzanabilmek. Burada, arada bir bunun için çabalama kararı aldım. Öteki izleri de sürmeli çünkü. Yeryüzünde bir şeyler yapan herkesin ortak kültüre destek olduğu bilinciyle bakmalı bu işlere. Her şey merkez dergiler, yayınevleri, sanat galerileri, kitapçılar ve lüks partilerle yürümüyor, onların kararlarıyla ya da çamura batmış kirli ilişkileriyle şekillenmiyor. Biz de varız diyebilmenin bir koşulu olarak çoksesli ve geniş yelpazeli, her düşünceye açık çalışmalar yapmalı, özellikle genç yazarlar, sanatçılar, amatör ruhlar ve geleceğin önemli işlerinde imzası olacak bireyler desteklenmeli.  Read the rest of this entry »

Tags: , , , , , , , , , , , , , , , , ,